fbpx

Blog

Letonya’da AGH | Tuğçe Gençtürk
Gönüllü Yazıları

Letonya’da AGH | Tuğçe Gençtürk

Bir EVS Gönüllüsü’nün Kaleminden Küçük Satırlar

Merhabalar, ben Tuğçe. Letonya’nın Riga şehrine bağlı Cesis kasabasında 1 ay boyunca  “Jaunatne par iesaistīšanos” adlı kuruluşta AGH gönüllüsü olarak çalıştım. Bu benim ilk yurtdışı deneyimimdi.

Ev sahibi kuruluşumun ilk bayan AGH gönüllüsüydüm. Bu hem benim için hem de kuruluşumun için farklı ve özeldi. Gittiğimde Paskalya kutlamaları vardı rengarenk yumurtalar boyayıp, üzerlerine farklı desenler ekledim. Böylece benim için bambaşka bir tecrübe olacağı daha ilk günden belli olmuştu.

Gönüllülük sürecime geçmeden önce Letonya hakkında kısa bilgiler vermek isterim. Görülecek yerler olarak; Pape Gölü kıyındaki Pape Doğa Parkı’nda yabani atlar ve bizonlarla, özel yapılmış kulede kuş gözlemi yapılabilir Jürkalne’nin sessiz ve el değmemiş kumsalları, Ventspils’in mavi bayraklı denizi dinlenmek ve yüzmek için uygun bir seçenektir Ciruli Hayvanat Bahçesi’nde yüzlerce hayvan türünün görülebilir Slitere Ulusal Parkı’ndaki orman ve bataklıklarda nadir kuş türleri yer almaktadır UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Kulgida kasabası ve Ventas Rumba şelaleleri ile görülmeye değer yerlerdendir Jeolojik yapısı ve canlı türleri ile öne çıkan Abava Vadisi Doğa Parkı, Engure Gölü Doğa Parkı ve Letonya’nın en uzun mağarası Riezupe Kum Mağarası doğal güzellikleri ile etkileyicidir Ayrıca 93 Osmanlı Harbi zamanında esir düşen Türk askerlerinin Cesis’te şehitliği var. Çok sayıda kale ve müze görülebilecek yerler arasındadır.

Gönüllülük projemin konusu işsiz gençlerle ilgiliydi. Aynı zamanda çocuklarla oldukça çok vakit geçirip atölye çalışmalarına katıldım, orada ülkemizin tanıtımını sunumlarla anlatıp, oradaki AGH sürecinden neler beklediğimizi çalışmalarımızda yansıttık gönüllüler olarak. Orada edindiğim ilginç bir bilgi şudur ki: Letonya’nın Hıristiyanlaştırılmadan önceki kültürü-inancı da Pagan Kültürüdür.  Letonya’da doğan her kız için ıhlamur ağacı, her doğan erkek için de çam ağacı dikilir. İklimsel koşullarına gelince Baltık ülkelerinin ne kadar soğuk olacağını tahmin edersiniz, o nedenle önerim kalın giysileri yanınızdan ayırmamanız olacaktır. Bahar zamanı ise bir küçük kasabadan diğerine bisikletle gitmenin keyfi bambaşkadır. Orman ve göllerin kucaklaştığı eşsiz bir ülkede farklı bir kültürü tanıdığım, birçok arkadaş edindiğim ve Letonca’yı az da olsa öğrenmeye çabaladığım için çok mutluyum. Hava şartlarının aksine insan ilişkileri oldukça sıcak ve samimidir. Riga’da onların meşhur içeceği ‘Black Balsam’ oldukça tüketilmektedir. Aynı dille değil ama aynı duygularla konuşan insanların bir arada olduğu bir projeydi benim gönüllüsü olduğum proje. Tüm bu farklılıkların yanında bir gün giderken hükümet binasının önünde Türk Bayrağı gördüm ve merak edip içeri girdim, o gün Türkiye’nin Letonya büyükelçisi orada ziyarette bulunduğu için karşılama jesti adına asılmıştı bayrağımız. Görevlilerden rica edip büyükelçimizle görüşmek istedim, birbirimizi gördüğümüzde yüzümüz güldü ve bana orada neden bulunduğumu, bir şeye ihtiyacım olup olmadığını, orada bana her türlü desteği vereceğini belirtti. Büyükelçimiz, her ikimizin de ülkemizi temsilen orada bulunduğumuzu ve projenin başarıyla sonuçlanmasının ona da mutluluk vereceğinden söz etti. Bu buluşma benim için bir dönüm noktası oldu diyebilirim.

Projede gönüllülük sürecimi tamamlayıp ülkeme dönme arifesindeyken oradaki diğer gönüllülerle aramda sıcacık bir bağ kurduğumu, hem mutlu ama bir o kadar da buruk bir duygu hissettiğimi belirtmeliyim. Resmi olarak 1 ay gönüllülük yaptım ama biliyorum ki gönüllülüğüm farklı projeler ve topluma yararlı işlerle bir ömür boyu devam edecek. Bireysel gelişimime katkı sağladığım bu projede gönderen kuruluşum olan Alternatif Gençlik Çalışmaları Derneği ekibine, Türkiye Ulusal Ajansı’na ve Letonya’daki ev sahibi kuruluşum “Jaunatne par iesaistīšanos”a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Tuğçe Gençtürk